5 Mayıs 2010 Çarşamba

The art of Çamaşır


Bosch, eko yaşama katkıda bulunacak fikirler arıyormuş. Ben de bu fırsatı asla kaçıramazdım elbette. Ucunda güzel ödüller de varmış! Onlara kendi geliştirdiğim ve odada hakim olan çamaşır politikasını anlatmayı düşünüyorum. Dikkat edin, bu verimli yöntemle yıl içinde tonlarca sudan tasarruf edebiliyoruz.

Yöntemimiz şu. Giyilip çıkarılan çamaşırlar odadaki armudun üstüne atılır. Çoraplar genelde yere atılır. Dolaptaki kıyafetler azaldıkça, yavaştan armuda dönülür. Zaten çok da kirli değillerdi. İç çamaşırları politikamızda biterse bitsin politikası uygulanır. Kullanılıp çamaşır sepetine(en alt çekmece) atılan iç çamaşırları çabuk bittikleri ve yeniden kullanımları çok temiz olmadığı için bittikleri takdirde mayoya geçilir. Birkaç gün o şekilde idare edilir. Ardından giyilmemeye başlanır.

Çoraplarda şöyle bir yöntem izlenir. Çorap bittiğinde, daha önceden yere atılan en eski çorap alınır. Çok bilimsel yöntemlerle(burnuna götürme) temizliği onaylandıktan sonra yeniden giyilir. Bu devr-i daim de çamaşır sisteminin önemli bir parçasıdır. Can Yolu olarak adlandırabileceğimiz bu sistem dünyamıza büyük katkı getirebilir.



Unutmayalım, küçük değişiklikler büyük farklar yaratır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder