11 Ocak 2011 Salı

Hayaller...


Müjde!
Bugün 3 aydır girmediğim blog sitesinde çok yeni birşey öğrendim. Bir bloogerı izleyen insanların bloglarına onlara tıklayarak ulaşabiliyorsunuz. Hani sadece kafadan ibaret değiller o sağ köşedeki tipler. Adamlar düşünmüş, böylece bir sürü insana ulaşıp blog sörfü gibi şeyler yapılabiliyor. Selam bu arada.

Şimdi tanıdığım yegane blog yazarı olan ve 30 takipçisi olan sevgili arkadaşımın takipçilerine tıklayıverip bloglarını okudum azıcık. Bir tanesi beni acayip etkiledi sevgili okur eğer okuyorsan. Kız şöyle birşey yazmış. Aramızda kalsın bu arada bu hoşuma gitmesi de...

"beni gerçekten bi odaya kapamaları insanlarla ilişkilerimi kesmeli yemimi suyumu bi delikten bırakmalılar, yok sosyal hayat benim için fazla karmaşık."

Ya helal olsun dedim tam duygularımı yansıtmış bir baktım ki kızın yüzü tanıdık (resmini koymuş). Aha bu bizim biyoloji sınıfında. Kimmiş neymiş falan derken aha bu kız bizim liseden. Ayrıca ilkokuldan! Ulan dedim vallahi tesadüf değilmiş bu duygularım. Ben mezun olduktan sonra sevdim liseyi. Biz Kurtköy'de büyüdük abi hepimiz. Doğayı sevdik biz. İzole yaşadık. Taksim'de, Kadıköy'de, insan içinde değildik hiç. Okuldan kaçıp bataklıklara ormanlara, Ömerli barajına, Zeytin restorana gittik. Partilerde ormanında paint ball oynadık. Okulda kalıp gecenin 10'unda zifiri karanlıkta gps kullanıp bataklığı geçip benzinciye sucuk dürüm yemeye gittik (içinde İkbal vardı). Ah şu saatte duygulandım yine. Sabancı'da da pek farklı olmadı hayatım. Varsa yoksa göl, orman veya gecenin ayazında parktaki salıncakta sallanma. Ve huzurlu, özgür hayatım. Ama anlatamıyorum şu anda bile yani tam. Konudan saptım gibi oldu ama değil işte.

Dönelim hadi konuya, insan ilişkileri ve duyguları gerçekten çok fazla karmaşık bazen. Bu biraz karakter meselesi de bir yandan belki başkasına öyle gelmiyordur ama ne bileyim. Şimdi bu vesileyle hemen yukarıdaki kızımızın bıraktığı yerden devralıp genişletiyorum hayali:

Beni Como Gölü'nde bir villaya kapatın. Mümkünse aşağıdakinden olsun. Yiyeceğimi içeceğimi, kablolu yayınımı, internetimi ve NBA league pass'imi verin. Büyük HD ekran fena olmaz, gazete zaten internette, kitabı da e-bookla hallederim orada. Ahh hep kafam rahat. Sevdiğim insanlar da gelsin arada, hatta bol bol gelsinler. Bana yeter sanırım.



Bu arada biyoloji dedim 13 saat sonra biyoloji sınavım var. Üniversite kariyerimin sondan 3. sınavı. Ya o kadar bir yerimdeki sınav. O kadar umrumdaki ( serseri imajı yaratan öğrenci) . O kadar çalıştım ki... Hallederiz nasıl olsa yeaa! Hep halletmedik mi zaten. Eğitim kariyerim boyunca 550'ye yakın sınava girmişim ve kimse bana para vermedi bunun için. 5 kuruş vermediler bu kadar emeğe. Hep ailem para verdi. Sonra bir de üstüne okula para verdiler!..
İyi geceler herkese...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder