14 Şubat 2010 Pazar

Prob ve istatistik!




'... Acaba hayatımızın, veya hayal kurduğumuz zamanların ne kadarlık bir kısmını şarkı dinleyerek geçiriyoruz? Anlatım bozukluğu oldu ama neyse. Ben yazınki halimi istiyorum. Birazcık 'messed up' , hüzünlü ama boş halimi. Yazın, olacakları başarılı bir şekilde tahmin ettiğim için kendimi kutluyorum. O anki boşluğumu, başıma buyrukluğumu ve şu ankinden farklı özgürlüğümü arayacağımı öngörmüştüm. Sınav dönemlerinde ve proje haftalarında (son 2 gün) o zamanları özlüyorum. Her ne kadar, her bulunduğum durumda, önümde beni bekleyen dönemin aradığım mutluluğu getireceğine dair umudum sürse de, yaşadığım şeylerin kıymetini anlayacak olgunluğa eriştim. Yani eriştim derken o çıtayı geçtim. Altına inip üstüne çıkıp takılıyorum öyle.

Sınav dönemleri beni ve benimle birlikte herkesi ilginç duygular kaplıyor. O duyguların hepsini düşünmeye üşendim şimdi ama onlardan en baskın olanı bence korku. Sınav zamanları aslında çalışma ve soru çözme yüzünden büyük bir baskı yaratsa da asıl yoğunluğu kafamızın içindeki sınav korkusu ve endişesi yaratır. Yarınki prob sınavının şu anda yarattığı gibi. Aslında korkmak, hoşlanmadığım ve mümkün olduğunda engellemeye çalıştığım bir duygu. Belki kendimi rahat bırakmalıyım. Şarkılarımın beni hissettirdiği gibi rahat olayım ben yine. Böyle de atarım korkuyu işte!...'


Bunu yazalı 1 buçuk seneye yaklaşmış. Ertesi güneydi prob sınavı sanırım. Çalışmayı bırakıp, odada müzik dinlerken stresimi alsın diye karalamışım biryerlere ve unutmuşum. Azıcık uçukmuşum belki o saatte. Güzel günlerdi o günler. Pek birşey bilmeden şirin dostlarları çağırıp beraber çalışırdık. Onlar da pek bilmezdi birşey. Boş boş bakıp sorulara, en kolaylarını çözüp 'oha süperiz!' çekerdik. Fakir ama mutlu olmak gibi birşey bu. 90lı notlarımız yoktu belki, tam puan quizlerimiz de. Ama eğlenmiştik de. Her sınavda patlamamıza rağmen çok mutsuz değildik hiç. Dersin hocasını da hiç sevemedim zaten. Kendi halinde adamcık ama 50 metre yakınına gitmem hala, az çektirmedi.


Adam çok net Ferrari alamazdı ama kırmızı Ferrari'si varmış deyip geyik yapıp gülerdik arkadaşlarla. Hatta şöyle 90 model klasikimsi bir Ferrari hayal ederdim ben. Nasıl bir kompleksse artık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder