30 Temmuz 2010 Cuma

Giden bir kadının ardından...


Selam,
Bugün tanıdığım birisi öldü. Çok da tanımıyordum aslında. Babamın kuzeni, bayramdan bayrama gördüğüm bir kadındı. Eskişehir'e gittiğimizde ayağım gitmezdi hatta evine. Soğuk, kasvetli, naftalin kokan aptal bir evde yaşardı.
Her neyse son zamanlarda pek görememiştim zaten, ya evde ya hastanede yatıyor olurdu. Onun hakkında birkaç şey yazmak istiyorum. Hakkında hemen hiçbir şey bilmediğim bir insanı hatırlamaya çalışacağım. Bunu hakettiğini düşünüyorum. Çünkü iyi insanlar hayatlarında bir kez olsun ilgilenilmeyi, hatırlanmayı hakeder. Bu lafı da bir dizide mi ne duymuştum. Din, cennet gibi şeylere pek fazla inanmayı beceremesem de en azından onun arkasından böyle birşey yapmam gerektiğine kesin inanıyorum.

Gülten 1.60-1.70 boylarında siyah saçlı kendi halinde bir kadındı. Kendisine daha önce hiç adıyla seslenmedim. O yüzden abla mı desem ne desem bilemedim işte direk adını kullanıyorum. Kendisi genelde gülerdi. Zaten bayramda herkes güler. O da gülerdi. Tatlı kadındı. Yüzüne bakınca siz de samimi bir şekilde gülerdiniz. Okuyamamıştı ama gözlerine bakınca zeki bir kadın olduğunu anlardınız. Her gittiğimizde hayatımızdaki detayları güzelcene hatırlar, hoş sorular sorardı. Öyle kafası havalarda tiplerden değildi.

Pek kimsesi yoktu Gülten'in. Ankara'da çalışan, yılda 5-10 kez uğrayan bir ağabeyi ve hayatının yarısını Bulgaristan'da geçirmiş, burada hala tam tutunamamış yaşlı bir babası vardı. Annesi öleli çok olmuştu. Bir de kedisi vardı. Onu hep o kedisiyle hatırlarım. Çok romantik kaçmasın ama kedisi hayatındaki en önemli varlık olabilirdi. Gülten çok severdi kedisini. Türk anası gibi gösteriyordu sanırım sevgisini. Basardı yemeği önüne. Kedi kısa sürede kafam kadar olmuş, obezliği geçmiş, koyun mertebesine çıkmıştı. Çok tatlıydı ama kedisi de. Bembeyaz, korkak, mutlu, salak birşeydi. Acaba ona ne oldu. Bu saatten sonra çok fazla bir geleceği olacağını düşünmüyorum.


Dürüst olayım, Gülten'in de çok fazla geleceği olduğunu düşünmüyordum. Gerçi o hepimize inat iyi yaşadı. Acı da çekti. İnsanların, adınızı her andıklarında "cık cık! Allah vermesin" çekmesi oldukça salak bir duygu olsa gerek. Olsun, hıyar insanların(başta annemler) söylediklerini hissetse de, fazla dikkate almayacak kadar olgun olduğuna eminim. Mücadeleci olduğu da kesin bu arada. Çok mücadele etti zor zamanlarda. Arada insanlar vicdanlarını rahatlatmak için ziyaretine gidiyorlarmış. Yalnızdı. Annem nasıl olduğunu sorduğunda hep şu cevabı verdiğini hatırlıyorum:
" Uğraşıyoruz be Aycan, uğraşıyoruz ne yapalım."
Çok uğraştı Gülten. Şimdi kalkıp, uğraşmasını erdem olarak yüceltecek değilim. Birşey ifade etmiyor çünkü artık. Ölen birinin hayatını çok da fazla romantize etmemek kanaatindeyim.

Gülten sana güle güle mi diyeyim bilemedim. Eskiden her ziyaret sonunda kapıda güle güle derdim, sen de hoşçakal diye düzeltirdin. Özür dilerim daha yakın bir anımızı bulamadım seninle. Ya bak, hiç umudum yok ama umarım cennet vardır ya! Valla kendim için istemiyorum. Sen melek ol. Ben kendim için sadece ilgi istiyorum. Ama kendimden istiyorum. Başkalarına ilgi. Amerikalılara diyoruz, "dışardan samimi gözüküyorlar ama başkalarına karşı aslında kocaman duvarları var" diye. Bence benim ve çevremdekilerin onlardan farkları biraz daha fazla samimiyet ve daha küçük duvarlar. Portakalı sever gibi seviyoruz başkalarını. Sadece kışın suyu sıkıldığında, ve istediğimiz şekle geldiğinde seviyoruz. 2 dakika kabuğunu soymaya zaman yok. Bir ara gün boyu kendinizi ve başkalarını ne kadar düşündüğünüze dair bir yüzde yapın bakalım nasıl çıkacak.
Al işte yine ben! Tamamen Gülten için yazıyordum bu yazıyı ve yazım güzelleşsin diye mesaj vermeye giriştim. Ne g.t adamım lan!
Ben sana bari senin bay bay diyeyim. Hani bir keresinde ortasını bulmuştuk. Hoşçakal mı güle güle mi derken kolaylık olsun diye bay bay dedirtmiştin bana. O zamanlar ben çok küçüktüm. Sonra büyüdüm. Hiç ilgilenip arayıp sormadım seni. Belki yapsam da garip karşılanırdı. Neden ki, uzak akrabayız diye mi? Saçma değil mi? Garip, çok şeyini anlayamıyorum hala olan bitenlerin.
Bay bay.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder