6 Temmuz 2011 Çarşamba

Güne çalan kırmızı...



İnsan,
İnsan dediğin hüzünlü mutluluklardan ibaret biraz
Sabaha kalmadan çilesi dolan...


Evet bunu burada bitirip sizi vay bee diyerekten etkilenmiş halde bırakmak isterdim. Entel dizeler, 3 noktalar. Başlığı da etkileyici başlık olsun diye uydurdum. Ve çook sevdiğim bir arkadaşımın resim sitesinden bulduğum cool resimle ilüzyonu tamamladım. Sitesini herhalde kendisi bile unutmuştur. Bu şiirden pek bir şey anlamadığınızı tahmin ediyorum. Üzülmeyin anlaşılacak bir metin değil zaten kendisi. Ben yazdım bunu. Yazdım derken öyle isteyerek bilerek falan değil. Gece rüyamda aklıma geldi ve öyle çok bir duyguyla da gelmedi. Ardından uyanıverdim, ama gayet normal, huzurlu bir biçimde. Saate baktım sabah 8, daha uykumun çeyreğinde değilim. Şu rüyamdaki şeyleri yazayım da belki ileride ünlü olurum dedim. Bulduğum bir kağıda yazdım. Uyudum.

Üzerinde hak falan da iddia etmiyorum. Gayet TV başında uyuklarken duymuş ve rüyamda öylecene hatırlamış olabilirim. İçeriği de çok iyi değilmiş hani. Hüzünlü mutluluk hadi tamam da, çilesi dolmak olayında konseptler biraz karışmış. Sıkıntı var yani, belli ki ben yazmışım. Ama içinde bir derinlik bulursanız söyleyin lütfen bana. Belki ben de ileride Rimbaud, Verlaine gibi süper bir şair olabilirim (dikkat ederseniz öyle Nazım mazım değil Rimbaud. Şair dediğin kimsenin okumadığı Fransız isimli olur!).

Görüşürüz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder